Doğru ürünü, doğru zamanda, doğru yerde, doğru fiyatla müşteriye ulaştırmak. Bir tedarik zinciri yöneticisi için mesleğinin en yaygın tanımı bu olsa gerek. Ama her şey eskisi gibi mi? Ürün sayısı on binler, müşteri veya mağaza sayısı yüzler ve binler ile telaffuz edilmeye, hizmet edilen coğrafya büyümeye başladığında doğru operasyonun ne olduğuna karar vermek zorlaşıyor.
Aslında tedarik zincirimizin her noktasından her an masamıza veri akıyor. Araç takip sistemleri ile kamyonlarımız doğru yerde mi, mobil cihazlarla teslimatlar doğru zamanda yapıldı mı, barkod ve RFID okumalarla envanter doğru konumda mı sürekli takip edebiliyoruz.
Doğru mu yapıyoruz diye sormak istediğimizde elimizdeki veriyi topluyor, birleştiriyor ve karşımıza alıp bakıyoruz.
Bu görüntü bize ne söylüyor? Tedarik zincirimizin neresinde risk, neresinde fırsat olduğunu anlattı mı? Onca veriden elimize geçen en iyi sonuç bu mu gerçekten?
Hayır, daha iyisini yapabilirsiniz!
Daha birkaç yıl önce lojistik şebekesinin harita üzerindeki gösterimi devrimsel bir tedarik zinciri analiz teknolojisi olarak gösteriliyordu. Oysa ki günümüzde böyle bir görselleştirmeyi yapacak çok çeşitli araçlar mevcut ve kolay erişilebilir durumda.
Görselleştirmek aslında resim yapmak değil mi?
Tedarik zincirinin resmini yapmayan bir şirket fark yaratma fırsatını tepiyor demektir.
Tedarik zincirinizin resmini yapmak için dağıtım yaptığınız noktalar ve şebekenizi oluşturan lojistik akışları bir harita üzerine çizmek iyi bir başlangıçtır. Müşteri veya mağazalarınızın coğrafya üzerinde nasıl yayılmış olduğuna bakmak dahi mevcut ürün tedarik kanallarınızı tekrar düşünmenize sebep olabilir.
Müşterilerimizle çalışmaya başladığımızda birlikte ilk yaptığımız şeylerden biri resim yapmak oluyor. “En çok sevkiyatı nereye yapıyorsunuz, en yüksek lojistik maliyetini nerede ödüyorsunuz, müşteri talebiniz ülkeye nasıl dağılmış?” gibi soruların cevaplarını kağıda yazmak değil, resmini yapmak fark yaratıyor!
Her şirket çalışanı kendi bahçesinin ağacını en ince dalına kadar ezbere bilir. Ama ilham bir ressamın çıkıp bu ağaçlardan oluşan ormanın resmini yapmasıyla gelecektir.
Müşteri talebinin üzerine bir de yaptığınız sevkiyatları çizdiğinizi düşünün. Aşağıdaki resmi tarif etmek gerekirse mavi noktalar müşteri, yeşil artılar ise sevkiyat yapılan depo yerlerini gösteriyor. Daha yakında bir depo varken bazı müşterilere ne kadar uzaktan ve dolayısıyla yüksek maliyetle sevkiyat yapıldığı dikkatinizi çekti mi?
Kendi dağıtım şebekenizi düşünün.
Gelen ve giden sevkiyatlarınız, yere saçılmış bir spagetti makarna öbeği şeklinde gözünüzde canlanıyorsa tedarik zinciriniz üzerine düşünmenizin tam zamanı.
Biraz daha konuyu ilerletelim. Hizmet seviyesi haritanızı çıkarmak da ilginç olabilir. Böyle bir harita hangi çabuklukta ne büyüklükte bir coğrafi bölgeye hizmet verebileceğinizi gösterir. Aşağıdaki harita birçok bilgiyi aynı anda veriyor. Kırmızı noktalar müşterileri, nokta büyüklükleri ise o müşterinin diğerlerine kıyasla talep büyüklüğünü simgeliyor. Her bir dağıtım merkezinin çevresine ulaşım menzillerini farklı renklerle gösterdik.
Yukarıdaki resimde dikkatli gözlerin yakalayacağı bir nokta daha var.
Hizmet alanlarını dağıtım merkezi etrafında kusursuz bir daire gibi çizmediğimizi göreceksiniz. Gerçek karayolu bilgisini kullanarak bu hizmet alanlarını çizdik. Alanların etrafındaki girinti ve çıkıntılar bu yüzden. Bu bilgi ile müşterilerinizin yüzde kaçına kaç saat içerisinde ulaşabileceğinizi çok daha gerçekçi olarak hesap edebiliyoruz.
Tedarik zincirleri kompleks ilişki şebekelerinden oluşur. Bu karmaşık ilişkileri anlamak için kuş bakışı süreç haritaları çizmek ilk adım olabilir. Bu amaçla bir araya geldiğimiz müşterilerimizde SCOR modeli ve değer akış haritalarından (VSM-value stream mapping) faydalanıyoruz.
Ancak süreç haritaları kuş bakışı seviyede durağan bir görünüş verir. İkinci aşamada bu haritalar üzerinden gerçek sipariş, sevkiyat ve süreç verisinin simülasyonunu yapmak çok ilginç sonuçlar üretecektir.
Örneğin yukarıdaki gibi bir simülasyon kuşbakışı süreç haritasında göremeyeceğimiz riskleri teşhis etmemizi sağlar. Simülasyon sayesinde yedeği olmayan lojistik akışları görebilir ve bununla ilgili risklerin farkına varırız. Sistemdeki kapasite darboğazlarını teşhis ederiz. Simülasyon kullanmadan sadece süreç haritalarını kullanarak bu öngörüye sahip olmak mümkün değildir.
Tedarik zinciri dönüşüm projelerinde değişim senaryolarını değerlendirirken yöneticilerin seçeneklerini kıyaslayabilmesi çok önemlidir. Kimi zaman tek değerlendirme kriterinin “toplam tedarik zinciri maliyeti” olduğunu ve sadece bu KPI üzerinden karar verildiğini görmekteyiz. Ancak tek boyutlu bu bakış açısı her zaman hikayenin tamamını göremeyebilir. Eldeki tüm tedarik zinciri bilgisinin doğru şekilde sunumu yönetim kurullarında çok daha yaratıcı ve inovatif tartışmaların kıvılcımını çakacaktır. Örneğin üç farklı senaryoyu aşağıdaki gibi kıyasladığınızı düşünün.
Bu görselde her satır bir senaryoyu temsil eder. Her sütun ise o senaryoya ait farklı bir boyutu gösterir . Yaptığınız çalışmanın bu üç sütundan sadece birini çıktı olarak ürettiğini hayal edin. Diyelim ki üç senaryo arasından birinci sütunda verilen toplam tedarik zinciri maliyetine göre bir tercih yaptınız. Göremediğiniz diğer iki sütundaki bilgiler sizce ne kadar önemliydi? Eğer senaryoların bu boyutları da elinizde olsaydı verdiğiniz karar farklı olabilir miydi?
Olmaz mı? Bu kapsamda beraber çalıştığımız Eczacıbaşı Vitra bakın ortaya çıkan sonuçları nasıl anlatıyor;
Brüt karlılıkta %13 artış hiç de fena bir sonuç değil, öyle değil mi?
Özetle;
Tedarik zinciri yöneticilerinin ellerine boya fırçalarını alıp zincirlerinin resmini yapma zamanı çoktan geldi.
“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?”
Diye sormuş Nazım Hikmet.
Abidin Dino bu soruya kendinden beklendiği gibi resimle değil, şiirle karşılık vermiş;
“Yapardım mutluluğun resminiBuna da ne tual yeterdi;Ne boya…”
Günümüzde bir yönetici tedarik zincirinin resmini yapmak istediğinde artık ne tual bir kısıt, ne de boya. Yeter ki siz kolları sıvayın.
Tedarik zincirinin resmini yapma fikrine katılıyor musunuz? SCOR modeli, değer akış haritalandırma ve veri görselleştirme hakkında yeterli bilgiye sahip misiniz? Lütfen soru ve paylaşımlarınızı aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşın, hep beraber tartışalım.
Ve eğer bu yazıyı beğendiyseniz lütfen paylaşın. Tiyatrocular alkışlarla, yazarlar paylaşımlarla yaşıyor 😉
İlk olarak LinkedIn’de yayınlandı.
Depo otomasyonu son birkaç yılda dünya çapında hızla yaygınlaştı. Yine de küresel olarak, depoların ve…
Kavram olarak baktığımızda operasyonel planlama yapabilmek için asgari koşulda tutarlı ve sürdürülebilir verilere ihtiyaç duyulur…
ERP Neden var? ERP sistemleri en basit anlamıyla farklı iş süreçlerine ait iş faaliyetlerini yönetmek…
Modelleme ve simülasyon kavramları, ABD Ulusal Mühendislik Akademisi ve Ulusal Araştırma Konseyi tarafından “üretim performansı…
Depo verimliliği, bir lojistik tesiste veya fabrikada elleçleme maliyetlerini azaltır, üretkenliği artırır ve müşteri hizmetlerinde…
Dijitalis olarak gerçekleştirdiğimiz tedarik zinciri şebeke optimizasyonu projelerinin çoğu müşterilerimizin o dönemdeki ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir.…
Kullanıcı deneyimini iyileştirmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.