Dijitalis olarak gerçekleştirdiğimiz tedarik zinciri şebeke optimizasyonu projelerinin çoğu müşterilerimizin o dönemdeki ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir. Bunlar kısa vadeli ihtiyaçlar ve uzun vadeli ihtiyaçlar olarak sınıflandırılabilir.
Tedarik Zinciri Tasarımı için kısa vadeli kararlar şunları içerebilir:
Tedarik Zinciri Tasarımı için uzun vadeli kararlar şunları içerebilir:
Artık ağ büyümesinin stratejik şebeke tasarımı için etkenleri belirlendiğine göre, ağ analizinizin tasarım ufku hakkında düşünmeye hazırsınız. Kısa vadeli çalışmalar tipik olarak aylar mertebesinden bir yıl süresine kadar uzayabilen bir zaman dilimini dikkate alır. Bu çalışmalar, maliyetleri düşürmek ve mevcut tedarik zinciri tasarımı ağındaki hizmeti iyileştirmek için hızlı kazanımlar aramak için tasarlanmıştır. Aynı zamanda önümüzdeki on iki ay içinde verilmesi gereken ağ kararlarını belirlemeye yardımcı olabilir. Daha uzun vadeli bir çalışma üç ila beş yıllık bir tasarım ufku ile değerlendirilir. Bu değerlendirme tedarik zinciri tasarımı genellikle halihazırda yürürlükte olan büyüme planıyla uyumlu olmalıdır.
Üç ila beş yıllık bir tasarım ufku, bir tedarik zinciri tasarımı için en yaygın zaman dilimidir. Çünkü bu, genellikle şirketlerin işlerini tahmin edebilecekleri en uzak noktadır. Bu genellikle mütevazı bir büyüme için uygundur (yılda %3 ila %5 bir büyümeden bahsediliyorsa). Büyüme yıllık %8’i aştığında, kesinlikle tasarım ufkunuzu genişletmeyi veya en azından beş yılın ötesine bakan bir duyarlılık analizi yapmayı düşünmeniz gerekir.
Şimdi bir örnek düşünelim. Yüksek büyüme oranına sahip bir şirket, Denizli’de tek bir tesisten ülke çapında yer alan müşterilere dağıtım yapıyor ve talep artık mevcut kapasiteyi aştığı için bulundukları tesise sığmıyorlar. Şirket, büyüme planları için iki seçeneği incelemek ister. Birinci seçenekleri, Denizli’deki tesisi korumak ve yeni bir pazara yeni bir dağıtım tesisi eklemek. Gelen ilave talebi yeni tesise aktararak mevcut tesis ve işgücünü korurlar. Denizli, tek bir dağıtım merkezi (DM) ağı için uygun bir konumdur, ancak iki tesisli bir şebekeye geçildiğinde bu konum o kadar iyi olmayabilir. Çünkü ikinci tesis büyük ihtimalle ülkenin doğusundaki müşterilere daha iyi hizmet vermek için Samsun veya Mersin’de açılacak, bu durumda Batı illerindeki talep artmaya devam ederse Denizli yetersiz kapasiteyle cevap verecektir.
İkinci seçenek, Denizli’deki mevcut tesisten tamamen ayrılmak ve daha büyük kapasiteyle iki yeni yer açmaktır (belki Mersin ve Bursa). Böylece maliyetleri kontrol altında tutarken ülkenin doğusu ve batısına çok daha iyi hizmet sağlamak için iki dağıtım merkezli bir şebekeye ulaşılır. Beş yıllık bir plan için mantıklı gözüküyor. Ama merak bu ya, şirketin altı, yedi ve sekizinci yıllarına doğru zamanda bir yolculuk yapalım. Unutmayın, bu hızlı büyüyen bir şirket ve yolculuk ettiğimiz gelecekte yine kapasitesini tüketmesi ile birlikte üçüncü bir tesis daha açmak istiyor. Mersin’de açtıkları tesis yeterlidir ve bu konumdaki bir tesis için Türkiye’nin doğusundan gelen ve toplam talebin %20-30’unu karşılamaya devam edecektir.
Şimdiye sorun Türkiye’nin batısından gelen toplam satışların %70-80’ini oluşturan talebi karşılamakta. Bursa lokasyonu iki dağıtım merkezli tedarik zinciri tasarımında uygun olsa da üç tesisli bir şebekenin parçası olarak düşünüldüğünde harika sayılamaz. Şirketin yedinci yılında ortaya çıkan optimum şebeke tasarımında lokasyonlar İstanbul, Denizli ve Mersin olabilir. Ama bir dakika! Şirket Denizli’deki ilk tesisini kapatmamış mıydı? Maalesef ki evet! Eğer şirket tasarım ufkunu biraz daha genişletmiş olsalardı, en iyi seçeneğin Denizli’yi elinde tutmak ve bu ağ üzerinden genişlemeye devam etmek olduğunu görebilirdi. Bu durumda belki ilk birkaç yıl optimalin altında kalmış olabilirlerdi ancak Bursa’ya tesis açma hatasından kaçınabilirlerdi. Bu sadece bir örnek olmakla birlikte, şebeke planlama sürecinizde kısa vadeli kararlar verirken uzun vadedeki performanstan ödün vermediğinizden emin olmalısınız.
Geliştirilmiş en güçlü optimizasyon yazılımları ve doğru yöntemleri kullanarak müşterilerimizin ağ tasarımlarını yapıyoruz.
Dijitalis olarak bir şebekeyi optimize ederken her zaman ilk olarak müşterilerimiz ve onların müşterilerinin zincirden beklentilerinin ne olduğuna odaklanırız. Devamında sonraki modelleme işini kolaylaştıracak şablonlar üzerinden farklı veri setleri toplarız. Toplanan veri, görselleştirilerek karşılıklı doğrulama süreci için hazır edilir. Doğrulanan veri, bu alanda dünyanın en güçlü modelleme ve optimizasyon yazılımları üzerinde modellenir. Bu platform, problemi küçültmeye gerek kalmadan tüm kompleksiteyi bütün verisiyle birlikte ele almamızı ve çözme süresinden endişe etmeden çok sayıda senaryo çalışmamızı sağlar. Dijitalis, üretim tesislerinden perakende devlerine ve sektörünün lideri 3PL şirketlerine kadar çok sayıda şebekenin optimize edilmesinde tecrübe edinmiştir. Değerli müşterilerimize verdiğimiz hizmetler şunlardır;
Depo otomasyonu son birkaç yılda dünya çapında hızla yaygınlaştı. Yine de küresel olarak, depoların ve…
Kavram olarak baktığımızda operasyonel planlama yapabilmek için asgari koşulda tutarlı ve sürdürülebilir verilere ihtiyaç duyulur…
ERP Neden var? ERP sistemleri en basit anlamıyla farklı iş süreçlerine ait iş faaliyetlerini yönetmek…
Modelleme ve simülasyon kavramları, ABD Ulusal Mühendislik Akademisi ve Ulusal Araştırma Konseyi tarafından “üretim performansı…
Depo verimliliği, bir lojistik tesiste veya fabrikada elleçleme maliyetlerini azaltır, üretkenliği artırır ve müşteri hizmetlerinde…
KOBİ’ler, günümüzün endüstriyel pazarlarında rekabetçi kalabilmek için fabrika kurmak veya fabrika büyütmek gibi yeni kapasite…
Kullanıcı deneyimini iyileştirmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.