Modern bir dağıtım merkezine ayak basan herkesin bildiği gibi, merkezin yöneticileri her koşula ayak uyduracak kadar esnek olmalı ve tesis içi lojistik süreçlerini durumlara göre uyarlayıp ölçeklendirebilmelidir. Bu sorunlarla başa çıkmanın birinci kuralı daha en baştan depo tasarımının dikkatlice yapılmış olması, ikinci kuralı ise depo süreçlerinin sürekli olarak yeni ihtiyaçlara göre geliştirilebilmesidir. Depolara özel geliştirilmiş bir simülasyon programı, dağıtım merkezlerinin tasarımdan operasyonların gündelik yönetimine kadar her aşamada rekabetçi kalmasına yardımcı olabilir.
Artan tüketici talebi karlı iş fırsatları yaratsa da, dağıtım merkezleri dünyasında aşılması gereken zorluklar büyüktür. Ek olarak, COVID-19 salgını yeni iş yeri güvenlik ihtiyaçları yaratarak düşük temaslı ve dokunmasız süreçlere olan ihtiyacı arttırmıştır.
Dağıtım merkezinin sınırlı boyutları, alanı daha verimli kullanmak için teknolojinin akıllıca kullanılmasını gerektirir. Ayrıca, bakım kolaylığı ve performansın yanı sıra düzeni etkin bir şekilde planlamayı, ürünleri stratejik olarak yerleştirmeyi ve malzeme akışını iyileştirmeyi gerektirir.
Örnek bir depo simülasyonu videomuzu buradan izleyebilirsiniz.
Büyüyen küresel ekolojik farkındalık ve artan enerji fiyatları, ülkemizde henüz olmasa da, dünyada birçok şirketi karbon nötrlüğü için çalışmaya motive ediyor. Bu motivasyon bir depoda işin nasıl yapılacağını bile etkiliyebilir. Bu çabaları desteklemek için, enerji tüketimini izlemek ve enerji verimliliğini daha da artırmanın yolları hakkında bilgi sağlamak için yöntemler uygulamaya konulmalıdır.
Teknolojiyle ilgili bu zorluklara ek olarak, otomasyon teknolojilerindeki gelişmelere ayak uyduracak yeterli BT personeli yoktur. Kurum içinde giderek daha fazla veri birikirken bunu işleyecek yeteri kadar veri analisti yoktur. Bu engelin üstesinden gelmek için, depo personelinin içgörü üreten ve bunları sindirilebilir formatlarda sunan, insanlar arasındaki etkileşimi arttırken otomasyon ve bilgi için karmaşıklığı azaltan sistemlere ihtiyacı vardır.
Başarılı bir dağıtım merkezi operasyonunun önündeki bu engellerin üstesinden gelmek, özellikle yeni malzeme elleçleme otomasyonları kurarken maliyetleri ve riskleri azaltmayı da gerektirir. Dahası, diğer şirketlerle rekabet halinde kalmak ve gelen siparişleri karşılama kapasitesini korumak için işletmelerin yeni teknolojileri devreye alma hızlarını artırması gerekir. Zorluklar çok olsa da verimliliği optimize etmenin ve modern lojistik merkezlerin ihtiyacını karşılamanın bir yolu vardır.
Gelişmiş bir simülasyon programı, yazılım dünyası ile canlı ekipman dünyasını bir araya getirir. Simülasyon ortamında yeni fikirlerin prototipini oluşturmak ve lojistik süreçleri en iyi şekilde değiştirmek ucuz ve basittir. Bu yüzden depo ortamının optimizasyonunu ilk olarak bu sanal ortamda yapılmalıdır. Böylece ortaya çıkan sonuçlar gerçek dünyaya pürüzsüz şekilde uygulanır ve dağıtım merkezi verimli bir şekilde çalışmaya başlar. Simülasyon programı ilk başta zaman, para ve dikkat yatırımı gerektirse de ürettiği faydalar her zaman maliyetlerden fazla olacaktır.
Gelişmiş bir simülasyon yazılımı, depo yöneticilerine kavramsal tasarım ve devreye alma sırasında değer akışını analiz etmelerinde, depo çalışmaya başladıktan sonra ise verimliliği arttıracak yeni yöntemleri teşhis etmelerinde yardımcı olur.
Depo simülasyonu, depo işlemlerine sanal bir görünüm sağlar. Tasarım zamanında, yazılım mühendisleri tesis tasarımcıları ile çok boyutlu bir depo ortamı oluşturarak deponun nasıl çalışacağına dair üç boyutlu bir simülasyon sağlayabilir.
Kullanıcılara, dağıtım merkezi düzenini simüle etme, malzeme akışını görselleştirme, PLC’leri izleme, akıllı endüstriyel cihazları yapılandırma ve süreçleri analiz etmek için gelişmiş istatistiksel araçları uygulama yeteneği sağlanır. Mühendisler bu süreçleri çalıştırabilir ve her birini gerçek zamanlı olarak izleyebilir, operasyon verilerini modelleyebilir ve daha verimli bir tasarım belirlemek için tesis yapılandırmasını optimize edebilir. İzleme, program mantığına göre gerçek zamanlı PLC giriş / çıkış güncellemelerini görselleştirme yeteneğini içerir.
Malzeme elleçleme uygulamaları için yazılım, çalışma koşullarına erişme yeteneği sağlar. Simülasyon analizleri sanal gerçeklik ile desteklendiğinde manuel insan hareketleri için ergonomik avantajlar sağlamak üzere alma ve bırakma noktaları ile otomatik mekanizmaların optimum konumlandırılması için tasarım sürecine yardım eder.
Robotlar, sayısız kere tekrarlanan simülasyonların sonuçları üzerinden makina öğrenmesi yardımıyla en uygun rotaları ve hareketleri öğrenebilir; otomatik yönlendirmeli araçlar (AGV’ler) en iyi rotayı belirleyebilir. Yazılım, önerilen tüm ekipmanları ve depo katındaki konumunu dikkate alarak binlerce olası hareket şemasını çalıştırır ve en verimli robot hareketlerini ve AGV rotalarını sağlar.
Yerçekimi, sürtünme ve tork dahil olmak üzere fizik hesaplamaları yazılıma dahil edilerek simülasyonun gerçekçiliğini artırır ve mekatronik modellerde güven oluşturur. Bir makine mühendisi, kinematik bileşenlerin en iyi şekilde yapılandırıldığını doğrulayabilir. Mekanik bileşenler ve istatistikler bilindiğinde tasarım mühendisleri en uygun motorları, sürücüleri ve diğer ekipmanları seçebilir ve boyutlandırabilir.
Böyle yeteneklere sahip bir simülasyon yazılımı çeşitli mühendislik disiplinleri arasında tutarlı verilerle işbirliği sağlayarak multi-disipliner mühendisliği mümkün kılar. Örneğin otomasyon kodu oluşturulduktan sonra programcılar simülasyon üzerinden testler yapabilir, simülasyon çıktılarından faydalanarak fiziksel tasarımı veya otomasyon mantığını yeniden ayarlayabilirler. Böylece kullanıcılar, hepsi senkronize olarak çalışan konveyörler, otomatik asansörler ve tarayıcılar, ışıklı toplama sistemleri, AGV’ler ve tüm depo içindeki malzeme akışlarıyla eksiksiz bir şekilde gelecekteki depo ortamını gösteren bir dijital ikize sahip olurlar.
Dijitalis olarak hayata geçirdiğimiz örnek bir projede ev temizlik ürünleri üreticisi, operasyonları basitleştirmek ve genel maliyetleri azaltmak için dört dağıtım merkezini tek bir tesiste birleştirmeyi başardı. Bu üretici, sunduğumuz bir simülasyon yazılımını kullanarak, önceki tesislerinin birleşik alanlarının yalnızca yarısı büyüklüğünde bir tesisi etkili bir şekilde modelledi ve uygulamaya koyarken elleçleme kapasitesini arttırdı.
Ürün depolama yoğunluğunu %50 arttırdı ve şimdi hacimsel depolama kapasitesinin yaklaşık %90’ını kullanıyor. Ayrıca, sevkiyata hazırlık öncesinde tesis içinde %20 daha az elleçleme ile toplama ve paketleme işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Gelişmiş simülasyon programı ve en güncel intralojistik teknolojileri ile mümkün kılınan daha fazla verimlilik, üreticiye daha yüksek kar marjları ve azaltılmış karbon ayak izi sağladı.
Başka bir örneğimizde ülkemizin lider bir lojistik şirketi yakın zamanda dağıtım merkezlerinin birinde ultramodern bir ayrıştırma (sorter) ve taşıma sistemi uyguladı. Saniyede 2,4 metre konveyör hızına ve saatte çeşitli boyutlarda 9.000 paketlik pik performansa ulaşmayı başardı.
Depo otomasyonu son birkaç yılda dünya çapında hızla yaygınlaştı. Yine de küresel olarak, depoların ve…
Kavram olarak baktığımızda operasyonel planlama yapabilmek için asgari koşulda tutarlı ve sürdürülebilir verilere ihtiyaç duyulur…
ERP Neden var? ERP sistemleri en basit anlamıyla farklı iş süreçlerine ait iş faaliyetlerini yönetmek…
Modelleme ve simülasyon kavramları, ABD Ulusal Mühendislik Akademisi ve Ulusal Araştırma Konseyi tarafından “üretim performansı…
Depo verimliliği, bir lojistik tesiste veya fabrikada elleçleme maliyetlerini azaltır, üretkenliği artırır ve müşteri hizmetlerinde…
Dijitalis olarak gerçekleştirdiğimiz tedarik zinciri şebeke optimizasyonu projelerinin çoğu müşterilerimizin o dönemdeki ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir.…
Kullanıcı deneyimini iyileştirmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.