Envanter yönetimi esasen iki boyutta incelenmesi gereken bir konudur. Bir boyutta malzeme veya yarı mamül iken diğer boyutta bitmiş ürün envanterinin yönetimi bulunur. Bu makalemde bitmiş ürün envanter yönetimi ile ilgili fikir vermeye çalışacağım.
Tüm imalat ve pazarlama şirketleri, bütün bir tedarik zinciri boyuca çeşitli yerlerde mamul envanterlerine sahiptir. Ürünler, üretim noktasından son müşteriye ulaşıncaya kadar tedarik zincirinde hareket ederken, satış ve teslimat modeline bağlı olarak stokların sahibi ana üretici olacağı gibi satış kanallarıyla ilişkili aracılar (ticaret ortakları, distribütörler ve bayiler vb.) tarafından da sahiplenilebilir.
Kuruluşlar, hem ulusal hem de uluslararası / küresel düzeyde pazarların ayrıntılı analizini gerçekleştirir ve tedarik zinciri stratejileri uyarınca üretim tesislerinin kurulması için ideal konum, gerekli depo ağı ve sayısını optimize ederler. Burada amaç yurt içi ve yurt dışı pazarlara ürünleri ulaştırırken nakliyeci, stok tutma planı, nakliye süreleri ve sipariş yönetimi teslim süreleri vb. önemli parametreleri akılda tutarak yüksek müşteri memnuniyeti ve talep karşılama oranına ulaşmaktır. Envanter yönetiminde şimdiye kadar firmalarda rastladığımız en büyük sorun genelde nerede, ne zaman, ne miktarda ürünü bulunduracaklarını bilememeleri oluyor.
Firmalar buna karar verirken genelde çok basit hesaplamalar yapmakta; ortalama almak, bir önceki veya son birkaç yıllık satış adetlerine bakarak yapılan planlamalar sizi ciddi şekilde yanıltabilir. Bu yanılgının bedeli yüksek maliyet olarak geri döner. Bazı firmalar bu maliyetlerin farkında bile değildir. Sürekli olarak ürünleri olmaması gereken yerlerden olması gereken yerlere ekstra nakliye maliyetleriyle yetiştirmeye çalışırlar.
Bu sorunun çözümü envanter optimizasyonu gibi bilimsel yaklaşımlarla bulunabilir. Hatta bu tekniklere bile gerek kalmadan basit regresyon analizleri, ürün ve pazarlama stratejisi korelasyonu, satış frekansı gibi temel hesaplamalarla dahi hatalar minimize edebilir. Günümüzde kurumsal olarak sınıflandırdığımız firmaların 48 saat, 24 saat içinde teslim sürelerini kendilerine hedef aldığı düşünülürse bu hesapların nasıl önem kazandığı daha açıklayıcı olabilir.
Montaj hatlarındaki sıfır stokla çalışma prensibine bütün tedarik zincirine uygulamaya çalışan şirketler büyük bir yanılgı içindedir. Üretim ve envanter stratejisi pazarlama stratejisine doğrudan bağlıdır. Buna göre üretim, stoka üretim veya siparişe üretim stratejilerine göre planlanır. Üretimi, Siparişe göre oluşturma stratejisi; belirli siparişlere göre üretilir ve transit stoklama dışındaki stokların tutulmasını garanti etmezken, Stoka üretme tipi üretim, pazar taleplerini karşılayabilmek için çeşitli dağıtım merkezi ve aktarma merkezlerinde envanter tutulması ile sağlanır.
Şirketlerin pazarlama departmanları, marka bilinirliğini ve talep yaratmayı artırmak için sıklıkla markalaşma ve satış promosyon kampanyaları yürütmektedir. Agresif pazar penetrasyon stratejisi, en yakın depolama konumunda tüm ürünlerin envanterinin hazır bulunmasına bağlıdır, böylece ürün, bölge ve şehir genelindeki tüm satış konumlarında kısa sürede, saatler içinde teslim edilebilir. Satış noktasında herhangi bir stok bulunmaması, pazar talebinde ve satışlarda düşüşe neden olacaktır. Aslında satış fırsatı kaçmış olacaktır. Dolayısıyla envanter tutmak bir zorunluluk haline gelmektedir.
Tedarik zinciri tasarımı, pazarın yerini, pazar büyüklüğünü, talep modelini ve stokları pazara ulaştırmak için gereken transit teslim süresini dikkate alır ve envanterleri ulusal, bölgesel, yerel düzeyde tutabilmek için optimum düzeyde envanterin tutulacağı depo lokasyonları ve dağıtım ağını belirler. İlk amaç, piyasaya hizmet vermek için doğru ürün stokunun mevcut olmasını sağlamak olacaktır. İkinci olarak, stoklar ihtiyaç duyulan yerlerde tutulmakta ve istenmeyen stok birikimi engellenmektedir.
Pazar yeri ve pazarın fiziksel alanı, yerel kamyon ve nakliye ağıyla birleştiğinde, genellikle en yakın yerlerde envanter tutmayı talep eder. Örneğin dağlık bölgeler, hizmet için daha uzun teslim süresi gerektirebilir. İstenen araçlar mevcut olmayabilir ve büyük kapasiteli özel konteynerli araçlar kiralamak zorunda kalabilir. Bu gibi durumlarda, bu tür pazarlar için bir envanter tutma planına sahip olmak gerekecektir. Bu, dağıtım merkezi yerini belirlerken yapılan hataların başında gelmektedir. Harita üzerindeki sadece koordinatlara ve satış lokasyonlarına göre tasarlanan bir dağıtım ağı size çevresi kilometrelerce kare alanda dağ başı veya orman içi gibi medeniyetten uzak bir alanı işaret edebilir.
Uzak pazar yerleri, daha uzun teslimat süreleri ve nakliye gecikmeleri anlamına gelir. Envanter tutma politikası, planı oluşturmak için bu faktörleri dikkate alacaktır.
Buna göre, bir şehir belirli bir ürün kategorisi grubu veya organize sanayi bölgesi için vergi iadesi gibi teşvikler sunabilirken, başka bir şehir daha yüksek yerel teşvikler ve daha düşük şehirler arası vergiler talep edebilir. Bu gibi durumlarda, komşu devletten gelen ürüne olan talep yerel eyalete göre artabilir. Buna göre, envanter tutma, piyasadaki dalgalanmayı karşılayacak şekilde planlanmalıdır. Bunu biraz daha açacak olursak; yaptığımız bir projeden örnekle, Moskova’daki bir dağıtım merkezinden yaptığınız Rusya batı sınırındaki bir müşteriye sevkiyat, Polonya’dan yapıldığında, lokasyonun Rusya sınırları içinde olmasına rağmen daha uygun şartlarda sağlanabilmişti.
Menşe ülkeden başka bir ülkede bulunan başka bir pazara ihracat yapılması durumunda, envanterlerin yolda veya varış noktasında tutulacağına karar vermek için ithalat ve gümrük vergilerine ilişkin kuralların dikkate alınması gerekir.
Üretim için teslim süresinin uzun olduğu durumlarda emniyet envanter tutma gerekli hale gelir. Bu tür durumlarda ani piyasa talebi veya fırsatları, emniyet envanterlerinin oluşturulmasını ve buna göre tedarik edilecek malzeme stoklarının da etkilenmesini gerektirir.
Şirketler her zaman ekonomiyi, yıllık devlet bütçesini, mali ortamı ve uluslararası çevreyi izler ve işlerini ve satışlarını etkileyebilecek durumları önceden tahmin edebilir. Sektör fiyatlarında, vergilerde veya diğer harçlarda genel bir fiyat artışına neden olacak bir değişimi tahmin edebildikleri durumlarda, cari fiyatlarla büyük hammadde stokları satın alma ve tutma eğilimindedirler. Ayrıca, satış fiyatı artışının yaklaşması beklentisiyle depolarda bitmiş ürün stoku tutmaktadırlar. Tüm bu tür hareketler, şirketlerin çeşitli aşamalarda daha fazla envanter tutmasına neden olur.
Son olarak, firmalar müşteri talebini karşılamak, satışları karşılamak, sipariş maliyetlerini azaltmak, stok ve nakliye maliyetlerini ve teslimat sürelerini azaltmak için emniyet envanterleri oluşturmaktadır. Bu maliyetleri yok etmek için bazı firmalar dağıtım ağlarını güçlendirip üretim noktasından yüksek frekanslı düşük miktarlı direkt sevkiyat içeren lojistik altyapılar tasarlamaktadır. Bu lojistik altyapıları gerçekleştirmek mümkün olmakla beraber başarılı bir tasarım ancak güçlü talep planlama, üretim planı, satış ve pazarlama stratejilerindeki kararlılık, nakliyeci uyumu, müşteri yönetimi gibi farklı süreçlerin aynı anda uyumu ile mümkün olabilmektedir.
Dijitalis olarak kullandığımız güçlü optimizasyon yazılımları ve tecrübeli proje ekibimiz sayesinde tedarik zinciri optimizasyonu ile size bu yazıda bahsi geçen optimum şebeke ve lojistik altyapı tasarımı ile beraberinde çalışacak envanter yönetim sistemini kurgulayabiliriz.
Depo otomasyonu son birkaç yılda dünya çapında hızla yaygınlaştı. Yine de küresel olarak, depoların ve…
Kavram olarak baktığımızda operasyonel planlama yapabilmek için asgari koşulda tutarlı ve sürdürülebilir verilere ihtiyaç duyulur…
ERP Neden var? ERP sistemleri en basit anlamıyla farklı iş süreçlerine ait iş faaliyetlerini yönetmek…
Modelleme ve simülasyon kavramları, ABD Ulusal Mühendislik Akademisi ve Ulusal Araştırma Konseyi tarafından “üretim performansı…
Depo verimliliği, bir lojistik tesiste veya fabrikada elleçleme maliyetlerini azaltır, üretkenliği artırır ve müşteri hizmetlerinde…
Dijitalis olarak gerçekleştirdiğimiz tedarik zinciri şebeke optimizasyonu projelerinin çoğu müşterilerimizin o dönemdeki ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir.…
Kullanıcı deneyimini iyileştirmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.